AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in “yeğen selamı” eşliğinde Konya Hakimliği’ne atanan Arif Dağhan, kurayla değil neredeyse anonsla göreve başladı. Türkiye’de artık sadece isim değil, soyadı da dikkatle takip ediliyor.
Türkiye’de adalet sistemi bazen teraziden çok mikrofona benzeyebiliyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcısı kura töreni, alışılmışın dışında bir “aile sıcaklığına” sahne oldu.
Geleneksel kura çekiminde bu kez AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in mikrofonu eline almasıyla sahne daha da renklendi. Zengin’in, “Kurada hemen göremeyeceğiz ama benim yeğenim Arif Dağhan’a bir selam verelim” çıkışı, töreni düğün davetine çevirdi.
Zengin’in bu samimi ama “bağımsız yargı”ya pek de samimi görünmeyen çıkışı, sosyal medyada jet hızında yankı buldu. Bazıları “torpil mi, tesadüf mü?” derken, bazıları “bunu artık biz bile savunamayız” gibi dürüst yorumlar yaptı. Bazı kullanıcılar ise -muhtemelen yeğenin ta kendisi ve ailesi- durumu olumlu karşıladı.
Hangi okuldan mezun oldu?
Arif Dağhan, bilindiği kadarıyla -bir Twitter hesabında yazdığı üzere- hukuk eğitimini Atatürk Üniversitesi’nde tamamladı. Şanlıurfa’da stajını yaptı. 2024 sınavını kazanarak, tamamen kendi emeğiyle… ve bir miktar da kamuya açık selamlamayla Konya Hakimliği’ne atandı.

Kura sistemi her ne kadar “tesadüfi” olsa da törende yapılan anonslar, bu tesadüfün oldukça “haber değeri yüksek” hâle geldiğini gösterdi.
İnsanlar ne söyledi?
“Benim yeğenim de bir selam versin” cümlesi, ülkenin bazı kesimlerinde “ne var canım, o da insan” şeklinde karşılık buldu. Ancak başka bir kesim, “hakimlik makamı kürsüyle anons arasında kaldı” yorumunu yaptı.
Zira adaletin tarafsızlığı, sadece karar verirken değil, konuşurken de önemlidir.
Ve bazen kendimize hakim olmak gereklidir.