Elektrik faturalarında yeni düzenleme 1 Şubat’ta başlıyor! Aylık 417 kilowattsaat tüketimin üzerindeki aboneler artık elektriği gerçek maliyetine göre ödeyecek. Türkiye’deki bu değişikliğin etkileri tartışılırken, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde uygulanan benzer modeller dikkat çekiyor. Peki, sosyal adalet ve enerji tasarrufu nasıl sağlanabilir?
Türkiye, 1 Şubat’tan itibaren elektrik faturalarında yeni bir döneme giriyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıkladığı düzenlemeye göre, aylık elektrik tüketimi 417 kilowattsaatin üzerinde olan aboneler, artık sübvansiyonlu fiyat yerine elektriği gerçek maliyetine göre ödeyecek. Bu durum, yaklaşık 1,2 milyon aboneyi doğrudan etkileyecek. Özellikle büyük evlerde yaşayan, elektrikli araç kullanan ve yüksek enerji tüketen kesimlerin bu düzenlemeden ciddi şekilde etkilenmesi bekleniyor.
Yeni düzenleme neden yapıldı?
Bakanlık, enerji sübvansiyonlarının yüksek maliyeti nedeniyle bu adımın gerekli olduğunu savunuyor. Ayrıca, yüksek tüketimi sınırlamak ve enerji verimliliğini artırmak hedefleniyor. Ancak, bu düzenlemenin ekonomik yükü artırması ve sosyal adalet açısından sorun yaratabileceği tartışılıyor. Peki, bu uygulamaya benzer durumlar başka ülkelerde nasıl işliyor?
Başka ülkelerde durum nasıl?
Almanya
Almanya, enerji fiyatlarındaki artışa karşı kapsamlı bir strateji uyguladı. Ülkede, yüksek tüketim yapan haneler için elektrik fiyatlarında artış yapılırken, düşük gelirli ailelere enerji yardımı sağlandı. Ayrıca, enerji verimliliğini artıracak projelere ciddi yatırımlar yapıldı. Örneğin, enerji tasarrufu sağlayan cihazlar için devlet teşvikleri verildi. Bu süreçte halkın bilinçlendirilmesi için de geniş çaplı kampanyalar düzenlendi.
Fransa
Fransa’da elektrik fiyatları üzerinde devlet kontrolü bulunuyor. Ancak, enerji krizleri sırasında yüksek tüketim yapan hanelerden daha fazla ücret alınarak tasarruf teşvik ediliyor. Fransa’da yenilenebilir enerji projelerine ağırlık verilmesi ve enerji tasarrufu kampanyalarıyla enerji tüketimi dengelenmeye çalışılıyor.
İngiltere
İngiltere’de enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, “Enerji Fiyat Tavanı” uygulamasıyla kontrol altında tutuluyor. Ancak yüksek gelirli ve fazla tüketim yapan haneler, daha yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalıyor. Bunun yanında, enerji verimliliği sağlayan uygulamalara geçiş yapmaları için teşvik ediliyorlar.
Türkiye’nin durumu farklı mı?
Türkiye’nin enerji düzenlemesi, doğrudan yüksek tüketim yapan kesimlere yönelik olsa da, düşük gelirli vatandaşları koruma konusunda herhangi bir özel destek sunulmuyor. Almanya ve Fransa gibi ülkelerde bu tür reformlar genellikle sosyal dengeyi gözeten tedbirlerle desteklenirken, Türkiye’de sürecin bu yönü eksik kalmış görünüyor.
Türkiye’deki bu yeni düzenlemenin enerji tasarrufu ve mali sürdürülebilirlik açısından önemli hedefleri olsa da, halkın büyük bir kısmını ekonomik açıdan zorlayacağı açık. Özellikle düşük gelirli ve geniş aileler için bu düzenlemenin etkileri daha ağır olabilir. Diğer ülkelerdeki örnekler incelendiğinde, Türkiye’nin de enerji reformlarında sosyal adalet mekanizmalarını geliştirmesi gerektiği görülüyor.