Ay: Ocak 2025

Övgüyle kontrol nedir? Patronlar sizi kandırıyor! Gibi dizisinde işlenmişti: İşte buna dikkat edin!

İş hayatında fark edilmeyen bir tehlike: Övgüyle kontrol. Manipülasyonun bu görünmez şekli, psikolojik sağlığı nasıl etkiliyor?

Günlük hayatta, özellikle iş ortamlarında fark edilmeyen manipülasyon türlerinden biri olan övgüyle kontrol, bireylerin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, patronların ve yöneticilerin, çalışanların çaba ve yeteneklerini takdir ederken, bu övgüleri bir kontrol mekanizmasına dönüştürebildiklerine dikkat çekiyor.

Övgüyle kontrol nedir?

Övgüyle kontrol, bireylerin övgüler aracılığıyla daha fazla sorumluluk almaya, sınırlarını zorlamaya ve hatta duygusal bağımlılık oluşturmaya yöneltildiği bir manipülasyon türüdür. Bu davranış türü genellikle, “Bu işi senden başkaları yapamaz” veya “Sen ekibin en önemli parçasısısın” gibi cümlelerle kendini gösterir.

Gerçek övgü ile manipülatif övgü arasındaki fark

Psikologlara göre, gerçek övgü, bireyin başarılarını samimi bir şekilde takdir ederken, manipülatif övgü arka planda bir çıkar barındırır. Gerçek bir övgünün örneği, “Bu projede harika bir iş çıkardın” olabilirken, manipülatif bir övgü ise “Sen bu işi hep harika yapıyorsun, bu kez de bize yardım et” gibi beklenti yaratıcı ifadelerle ortaya çıkar.

Bu durumun psikolojik etkileri

Övgüyle kontrol edilen bireyler, zamanla kendilerini takdir edilme ihtiyacı içinde bulur ve bu döngüden çıkmakta zorlanabilir. Bu durum, bireyin özgüveninin zedelenmesine, duygusal tükenmişlik yaşamasına ve özel yaşamındaki dengelerin bozulmasına yol açabilir.

Uzmanlardan tavsiyeler

Psikologlar ve iş yeri uzmanları, övgüyle kontrolü fark etmek ve bu manipülasyonun etkilerini azaltmak için şu önerilerde bulunuyor:

  • Hayır demeyi öğrenin: Kibar ama net bir şekilde beklentileri reddetmeyi alıştırma haline getirin.
  • Takdir bağımlılığından kurtulun: Başkalarının övgülerine bağlı olmadan kendi başarılarınızı takdir etmeyi öğrenin.
  • Manipülasyonun farkına varın: Söylenen ifadelerin ardındaki gerçek amacı sorgulayın.

Kendinizi koruyun!

Övgüyle kontrol, fark edilmesi zor bir manipülasyon biçimi olsa da, farkındalıkla önüne geçilebilir. Bu nedenle işyerinde ve kişisel İlişkilerinizde manipülatif davranışlara karşı sınırlar koymanız büyük önem taşıyor.

Dünya Turu – Fiji

Turkuaz suları, bembeyaz kumsalları ve renkli kültürüyle dikkat çeken Fiji Adaları, her yıl artan turist sayısıyla bölgede turizmin parlayan yıldızı haline geliyor.

Güney Pasifik Okyanusu’nda yer alan 18 bin kilometrekarelik bir alana yayılan Fiji Adaları, doğa ve kültür zenginliğiyle son yıllarda dünya turizminde öne çıkan destinasyonlardan biri. Yaklaşık 900 binlik nüfusuyla birçok farklı etnik grup ve kültürün bir arada yaşadığı bu takımada, sıcak iklimi, eşsiz kumsalları ve samimi halkıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vadediyor. Başkent Suva’nın bulunduğu Viti Levu, ülkenin ekonomik ve kültürel merkezi olarak bilinirken, otel ve konaklama imkânları da her geçen gün gelişiyor.

Göz alıcı doğa ve macera seçenekleri

Fiji, özellikle dalış ve şnorkel tutkunlarının uğrak noktalarından biri. Ada çevresindeki mercan resifleri, sualtı yaşamı açısından dünyanın en renkli ve çeşitlilik gösteren ekosistemlerinden sayılıyor. Turkuaz tonlarındaki berrak sularda yüzlerce balık türünü gözlemlemek mümkün. Karada ise tropik orman yürüyüşleri, şelale ziyaretleri ve zipline gibi macera sporlarıyla turistleri cezbetmeyi başarıyor.

Kültürel zenginlik ve misafirperver halk

Fiji halkı, “Bula!” diyerek yüzünde her daim bir gülümsemeyle sizi karşılıyor. Ülkede yaygın olarak konuşulan diller İngilizce, Fijice ve Hindustani. Fiji kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan Kava seremonisi, hem yerlilerin hem de turistlerin sosyal yaşamında önemli bir yere sahip. Bu geleneksel içecek, yerel halkla kaynaşmak ve Fiji ruhunu hissetmek için olmazsa olmaz bir deneyim.

Turizmde yükselen grafik

Her yıl ortalama 800-900 bin turistin ziyaret ettiği Fiji Adaları’nda, turizm sektörü ülke ekonomisinin can damarı konumunda. Özellikle balayı çiftleri ve doğa tutkunlarının rotasında yer alan bu tropik cennet, son dönemde aile tatilleri için de sıklıkla tercih ediliyor. Ortalama günlük harcama miktarı 50-100 ABD doları arasında değişirken, sezona ve konuma göre otel fiyatları gecelik 50 dolardan 300 dolara kadar çıkabiliyor.

Sürdürülebilir turizm çalışmaları

Fiji hükümeti, doğal güzelliklerin korunması ve ekolojik dengenin sürdürülmesi için çeşitli projeler yürütüyor. Mercan resiflerinin restorasyonu, plastik atıkların azaltılması ve yerel ekonominin desteklenmesi bu projelerin başında geliyor. Yerli halkı turizm sektörüne entegre etmek ve sosyal kalkınmayı hızlandırmak adına yürütülen çalışmalar da ülkenin uzun vadeli turizm stratejileri arasında yer alıyor.

Ziyaretçilere tavsiyeler

  • Dalış ve şnorkel: Fiji’nin dünyaca ünlü mercan resiflerini yakından gözlemlemeyi ihmal etmeyin.
  • Kava seremonisi: Yerel halkla kaynaşmak ve Fiji kültürünü yakından deneyimlemek için bu geleneksel seremonilere katılın.
  • Ada turları: Tekneyle farklı adaları keşfedebilir, el değmemiş koylarda doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
  • Su sporları: Sörf, yelken ve kano gibi aktivitelerle mavi suların keyfini çıkarmak mümkün.

Dünya Turu – Vanuatu

Pasifik Okyanusu’nun küçük ada ülkesi Vanuatu, hem doğal güzellikleri hem de zengin kültürüyle dünya sahnesine çıkıyor. Yeni turizm yatırımları ve artan ziyaretçi sayısı sayesinde ülke ekonomisi ciddi bir ivme kazanmış durumda.

Dünya turizm trendleri uzak ve egzotik destinasyonlara doğru kayarken, Güney Pasifik’teki Vanuatu da bu ilginin merkezinde yer alıyor. Yaklaşık 80 adadan oluşan bu küçük tropik ülke, masmavi lagünleri, bembeyaz kumsalları ve yemyeşil ormanlarının yanı sıra aktif yanardağlarıyla da büyük ilgi görüyor. Başkent Port Vila’da yoğunlaşan turizm faaliyetleri, yerel halkın refahını artırırken, yetkililer sürdürülebilir turizmi sağlamanın yollarını arıyor. Vanuatu’nun nüfusu, 2025 itibarıyla 331 binden fazla…

Coğrafi konum ve doğal zenginlikleri

Vanuatu, Güney Pasifik Okyanusu’nda bulunan 80’i aşkın ada grubuyla tam bir doğa cenneti. Eşsiz mercan resifleri dalış tutkunları için bulunmaz bir nimet sunarken, Tanna Adası’nda faaliyetini sürdüren Yasur Yanardağı ise macera meraklılarının vazgeçilmez duraklarından biri haline gelmiş durumda.

Kültürel miras ve renkli gelenek

Fransız ve İngiliz etkileriyle harmanlanmış kültürüne rağmen, Vanuatu halkı geleneksel yaşam biçimlerini korumaya büyük özen gösteriyor. Renkli pazarlarda satılan el işi ürünler, yerel dans ve müzik gösterileri, turistlere farklı bir kültürel deneyim vadediyor. Dünyada ilk bungee jumping geleneği olan “Nagol Festivali” de Vanuatu’nun global ölçekte tanınmasında önemli bir rol oynuyor.

Ekonomik etki ve turizm yatırımları

Turizm, ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biri olma yolunda hızla ilerliyor. Port Vila’da hizmete giren yeni oteller, restoranlar ve eğlence merkezleri, Vanuatu’nun turizm kapasitesini artırırken yerel istihdama da katkı sağlıyor. Uzmanlar, gelecek beş yıl içinde turist sayısında ciddi bir artış bekliyor.

Sürdürülebilir turizm vizyonu

Vanuatu hükümeti, doğal güzelliklerin korunmasını ve yerel kültürün sürdürülebilir şekilde tanıtılmasını amaçlayan projelere öncelik veriyor. Mercan resiflerinin korunması ve yerel halkın turizm gelirlerinden adil bir pay alması için çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapılıyor. Çevreci yaklaşımla geliştirilen turizm politikaları, Vanuatu’nun “yeryüzündeki cennet” imajını güçlendiriyor.

Vanuatu’da neler yapılabilir?

  • Dalış ve şnorkelle keşif: Dünyanın en renkli mercan resiflerini keşfetmek için Espiritu Santo Adası ideal bir seçenek.
  • Volkan macerası: Tanna Adası’ndaki Yasur Yanardağı’na düzenlenen turlar hem adrenalini yüksek hem de görsel açıdan eşsiz bir deneyim sunuyor.
  • Kültürel rtkinlikler: Yerel dans gösterileri ve pazar ziyaretleriyle Vanuatu halkının misafirperverliğini yakından tanıyabilirsiniz.
  • Doğal güzellikler: Mavi delikler, şelaleler ve orman yürüyüş parkurlarıyla ülkenin her köşesinde ayrı bir sürpriz sizi bekliyor.

Vanuatu, Pasifik Okyanusu’nun henüz tam keşfedilmemiş hazinelerinden biri olarak, dünyanın dört bir yanından macera ve huzur arayan gezginleri kendine çekmeye devam ediyor. Doğal güzelliklerin korunmasına ve yerel kültürün yaşatılmasına büyük önem veren ülke, sürdürülebilir turizm yaklaşımıyla önümüzdeki yıllarda adından sıkça söz ettirecek gibi görünüyor.

Sinan Çetin’den “cumhuriyet” yorumu!

Ünlü yönetmen Sinan Çetin, cumhuriyet anlayışına getirdiği “paternalist devlet” eleştirisiyle bir kez daha tartışmaların odağında. “Cumhuriyetin özü değil, dayatmacı yaklaşım rahatsız ediyor” diyen Çetin, yıllar içinde verdiği röportajlarda öne sürdüğü görüşleri savunmaya devam ediyor.

Ünlü yönetmen ve yapımcı Sinan Çetin, yıllar içinde cumhuriyet hakkında yaptığı açıklamalarla sık sık gündeme geldi. Farklı tarihlerde verdiği röportajlar ve katıldığı televizyon programlarında “dayatmacı devlet anlayışı” ile ilgili eleştirileri dikkat çeken Çetin’in, bu sözleri kamuoyunda geniş tartışmalar yarattı. Peki, Sinan Çetin’in “cumhuriyet” odaklı düşünceleri nasıl şekillendi ve ne tür tepkilerle karşılandı? İşte arşivlere yansıyan sözleri ve olayların özeti…

“Paternalist devlet” eleştirisi

Sinan Çetin’in cumhuriyetle ilgili en bilinen çıkışları, devletin bireye “ebeveyn tavrıyla” yaklaştığı yönündeki açıklamaları oldu.

  • 2012-2013 yıllarında Milliyet ve Hürriyet başta olmak üzere bazı gazetelere verdiği röportajlarda, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel süreç içerisinde “paternalist” (babacı) bir üslup benimsediğini, vatandaşın kendi kararlarını almasına yeterince alan açmadığını öne sürdü.
  • Televizyon programlarında da gündeme getirdiği bu görüşe göre, “Devlet, büyük bir aile reisi gibi davranarak bireyin sorumluluk almasını ve özgür düşünmesini engelliyor.”

Bu yaklaşım, bazı çevreler tarafından “cumhuriyet düşmanlığı” olarak yorumlansa da yönetmen bu eleştirinin esasen “baskıcı devlet” modeline yönelik olduğunu, cumhuriyeti hedef almadan böyle bir düşünceyi savunabileceğini sıklıkla ifade etti.

“Cumhuriyete karşı değil, dayatmacılığa karşıyım”

Çetin’in sözlerinin yanlış anlaşıldığını düşündüğü nokta ise cumhuriyet kavramının kendisine “topyekûn” karşı olduğu iddiası.

  • 2010’lu yıllarda verdiği çeşitli söyleşilerde, “Benim cumhuriyetle sorunum yok” diyerek, asıl meselesinin “resmî ideolojinin” dayatmacı biçimine olduğunu belirtti.
  • Kendisine yöneltilen “Atatürk karşıtlığı” suçlamalarına cevaben de cumhuriyetin özünün özgürlükçü olduğunu, ancak Türkiye’de tarihsel olarak gelişen “vesayetçi” anlayışın, bu idealin hayata geçirilmesini sekteye uğrattığını savundu.

Bu noktada Çetin’in, cumhuriyetin kurucu değerlerine saldırıdan çok, “Devletin kendini bireyden üstün gören” bakış açısına karşı çıktığı sıklıkla kaydedildi.

Eğitim sistemi üzerinden yöneltilen eleştiri

Sinan Çetin’in görüşlerini en çok gündeme getiren bir diğer başlık da eğitim sistemiydi.

  • 2000’lerin ortalarında katıldığı bir televizyon programında, “Okullarda sorgulayan ve üreten bir nesil yetiştirmek yerine, tek tip düşünceye dayalı bir model benimsendi” diyerek cumhuriyetin “resmî ideoloji” çizgisinin eğitimle pekiştirildiğini öne sürdü.
  • Bu sözler, kamuoyunda “Kemalist eğitim sistemini hedef alıyor” ya da “Cumhuriyetin temel kazanımlarını küçümsüyor” tartışmalarına yol açtı.

Ancak Çetin, kendi deyimiyle amacının “ideolojik dayatmaları eleştirmek” olduğunu ve cumhuriyetin kurulma sürecinde eğitim reformu gibi önemli gelişmelerin de altını çizmek gerektiğini ifade etti.

“Cumhuriyet düşmanlığı yapıyor” denildi

Sinan Çetin’in bu yorumları, onun “özgürlükçü” bir yaklaşımı savunduğunu öne sürenler tarafından desteklenirken, “Cumhuriyet karşıtı” olduğunu düşünenlerin de tepkisini çekti.

  • Gazete manşetlerinde ve tartışma programlarında, Çetin’in açıklamalarına sık sık yer verilerek “Cumhuriyet düşmanlığı yapıyor” başlıkları atıldı.
  • Yönetmen ise bu suçlamalara karşı, “Cumhuriyeti bir yönetim biçimi olarak destekliyorum; ama Türkiye’de şekillenen dayatmacı, vesayetçi akla itiraz ediyorum,” diyerek kendisini savundu.

Zaman zaman, özellikle ulusal bayramlar veya cumhuriyetin yıldönümlerinde bu tartışmalar yeniden alevlendi, Çetin’in eski röportajları sosyal medyada tekrar dolaşıma girdi.

Ayşe Barım olayının özeti!

ID İletişim’in sahibi Ayşe Barım, sektörde tekelleşme ve rekabeti engelleme iddialarıyla gündemde. Oyuncuların kariyerlerini kontrol ettiği öne sürülen Barım hakkında yasal süreç başlatıldı. Peki, bu iddialar sektörü nasıl etkileyecek?

Menajer Ayşe Barım ve 2002 yılında kurduğu ID İletişim, son dönemde sektörde büyük bir tartışmanın merkezinde yer alıyor. Sektörde tekelleşme, rekabeti engelleme ve oyunculara yönelik baskı iddiaları gündemi meşgul ediyor.

İddialar neler?

Ayşe Barım ve şirketi hakkında öne sürülen iddialar arasında, yalnızca kendi temsil ettiği oyunculara öncelik verdiği, diğer oyuncuların kariyerini engellediği ve yapım şirketlerine kendi oyuncularını şart koştuğu yer alıyor. Ayrıca, bazı oyuncuların Barım’ın izni olmadan sektörle ilgili kararlar alamadığı öne sürüldü.

Bu iddialar, oyuncu Deniz Işın’ın sosyal medya paylaşımıyla daha da dikkat çekti. Işın, Barım’ın kendi projelerine engel olduğunu ve birçok kadının hakkını yediğini iddia etti.

Yasal süreç başladı

Tartışmalar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Barım hakkında sosyal medyadaki paylaşımları ihbar kabul ederek re’sen soruşturma başlattı. Ayrıca, Rekabet Kurumu da menajerlik şirketlerini incelemeye aldı.

ID İletişim ise iddiaları kesin bir dille yalanladı ve iftirada bulunan kişiler hakkında hukuki süreç başlatıldığını açıkladı. Şirket, 2002 yılından bu yana dünya standartlarında hizmet verdiğini ve sektörde etik kurallara uygun hareket ettiğini belirtti.

Hazal Kaya’dan destek mesajı

Bu iddialar karşısında sektör ikiye bölündü. Bazı ünlü isimler Ayşe Barım’a destek verirken, bazıları eleştirilerini dile getirdi. Oyuncu Hazal Kaya, dayanaksız iddialarla suçlamaların doğru olmadığını söyleyerek Barım’a destek verdi. Ancak sosyal medyada Barım’a yönelik eleştiriler sürüyor.

Sektöre etkisi ne olacak?

Ayşe Barım ve ID İletişim hakkındaki iddialar sektördeki dinamikleri değiştirebilir. Yapımcılar ve oyuncular arasındaki ilişkilerin nasıl şekilleneceği merak konusu. Yargı sürecinin sonuçları, sektördeki rekabet ve menajerlik anlayışı açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.

Netflix, Squid Game’in tutacağını düşünmüyordu!

Netflix, Squid Game’in yalnızca 2 milyon izleyiciye ulaşacağını tahmin ederek sıfır pazarlama desteğiyle yayınladı. Ancak dizi, sosyal medyada fırtına estirerek 28 günde 111 milyon izleyiciye ulaştı ve tüm tahminleri alt üst etti!

Netflix, 2021 yılında yayınladığı Güney Kore yapımı Squid Game‘in böylesine büyük bir başarı elde edeceğini hiç düşünmemişti. Dizi, 6.000’den fazla yapımın arasına gömülmüş, ana sayfada bile önerilmemiş ve hiçbir pazarlama desteği almamıştı. Netflix’in içerik yöneticisi diziyi 783. kategoriye yerleştirmiş, veri analistleri ise en fazla 2 milyon izleyiciye ulaşacağını öngörmüştü. Ancak Squid Game, yayınlandıktan sonra tam anlamıyla sosyal medya fırtınası estirdi ve 28 gün içinde 111 milyon izleyiciye ulaşarak Netflix sunucularını çökertti.

24 saatte 2 milyardan fazla görüntüleme aldı

Squid Game, beklenmedik bir şekilde viral hale geldi. İlk 24 saat içinde 2.1 milyar görüntüleme alırken, TikTok’ta kullanıcılar tarafından 1.2 milyon video üretildi. Dizi, 92 ülkede trend olarak izleyiciler arasında büyük bir fenomen haline geldi. Netflix bu süreçte pazarlama için tek bir dolar bile harcamamıştı. Diziyi tanıtan tamamen izleyicilerin yarattığı içeriklerdi.

1 sezonu 21 milyon dolara çekildi

Hollywood’un geleneksel başarı formüllerini yerle bir eden Squid Game, büyük bütçelere ve ünlü isimlere olan bağımlılığı ortadan kaldırdı. Dizinin toplam bütçesi yalnızca 21.4 milyon dolardı. Buna karşılık Netflix, Friends’in yeniden yayın haklarına 100 milyon dolar, Stranger Things’in bir bölümüne ise 30 milyon dolar harcıyordu. Ancak Squid Game, bu büyük yapımları izlenme sayısında geride bıraktı.

“Kültürel Paradoks Etkisi”

Dizinin başarısının ardındaki en büyük etkenlerden biri, Netflix’in “Kültürel Paradoks Etkisi” olarak adlandırdığı olguydu. Kore’ye özgü çocuk oyunları ve kültürel detaylar, çevirilmeden veya filtrelenmeden dizide yer aldı. Bu özgünlük, diziyi global bir fenomen haline getirdi. Ekonomik kaygılar ve sınıf eşitsizliği gibi evrensel temalar, izleyicilerle güçlü bir bağ kurdu. Netflix’in yaptığı bir araştırmaya göre, izleyicilerin %93’ü baş karakterin mücadelelerini kendi hayatlarıyla ilişkilendirdi.

Birçok kuralı altüst etti

Squid Game, sadece bir Netflix başarısı değil, aynı zamanda içerik üretiminin geleceğine dair bir rehber oldu. Sosyal medya, hayran teorileri ve Reddit tartışmaları, dizinin resmi tanıtım kampanyalarından çok daha etkili bir araç olduğunu kanıtladı. Squid Game, tüm dünyaya özgün hikayelerin gücünü gösterdi ve Netflix’in bile tahmin edemediği bir başarı hikayesi yazdı.

Yusuf Güney Los Angeles yangınını bildi mi?

Yusuf Güney, Los Angeles’ı saran devasa orman yangınlarını aylar öncesinden tahmin etti mi? Gelin birlikte bakalım…

Los Angeles ve çevresinde 7 Ocak 2025’ten bu yana etkili olan ve binlerce insanın tahliye edilmesine yol açan büyük yangınlar, dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Bölgedeki kuraklık, düşük nem ve saatte 80 mil (yaklaşık 130 km) hıza ulaşan şiddetli Santa Ana rüzgârlarının körüklediği alevler, şu ana kadar 24’ten fazla can kaybına ve on binden fazla yapının hasarına neden oldu.

Nereden biliyordu?

Bu felaket, dünyanın birçok yerinde yardım kampanyaları ve destek mesajlarıyla gündeme gelirken, Türk müzik sektörünün sevilen isimlerinden Yusuf Güney’in yangını aylar öncesinde katıldığı bir televizyon programında bildiğine dair iddialar ortaya atıldı.

“Paramparça olacak” demişti

Daha önce çeşitli doğa olaylarına ve sosyal meselelerle ilgili tahminler yapan Güney’in, Los Angeles’taki afetle ilgili de tahminde bulunduğu iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Taner Çağlı’nın programında ABD ile ilgili “Paramparça olacak” açıklaması, yangını bildiği anlamına gelmemektedir.

Kahinler böyledir…

Videoda görüldüğü üzere bir yıkımdan söz eden Yusuf Güney, herhangi bir detay vermeden kötü olayların yaşanacağına değiniyor. Ancak aynı programda Güney, başka birçok felaket senaryosundan da bahsediyor. Bu tarz kendisini medyum, kahin gibi gösteren kişilerin ortak özelliği, bildiklerini iddia ettikleriyle ilgili tam tarih hiçbir zaman vermemeleridir. Çünkü verdikleri tarihte hiçbir şey olmayacaktır. Farazi tahminler yaparak, olası sonuçlar beklerler.

Bakıldığında tahmin sayıları da çok fazladır. Bu da tutmayanları aklımızda tutamamamızı ve gerçekleşenlerle büyülenmemizi sağlamak içindir. Tutmayan tahminler için de her zaman bir bahaneleri olacaktır. Kısacası Yusuf Güney, Los Angeles yangınlarını aylar öncesinden bilmiştir demek yanlıştır.

Survivor’a en çok katılan yarışmacı kim?

Survivor’a en çok katılan yarışmacı kim? İşte yıllar boyunca adada defalarca mücadele eden ve Survivor tarihine damga vuran isimlerin listesi!

Türkiye’nin ekran başına kilitlediği Survivor, yıllar boyunca unutulmaz anlara ve performanslara sahne oldu. Programda yarışan bazı isimler, yalnızca bir sezonda değil, birden fazla kez adada mücadele ederek hafızalara kazındı. Peki, Survivor’a en çok katılan yarışmacı kim? Hangi isimler bu listeye girmeyi başardı? İşte yılların eskitemediği yarışmacılar ve kırdıkları rekorlar!

Toplam 3 kez Survivor’a katılanlar

Survivor’a üç kez katılan isimler, yarışmanın en dikkat çeken performanslarına imza attı. Bu isimler arasında Doğukan Manço, Serenay Aktaş, Barış Murat Yağcı, Ayşe Yüksel, Yasin Obuz ve Furkan Kızılay bulunuyor. Her biri, adada sergiledikleri mücadele ile unutulmaz anlar yaşattı.

3 kez ana kadro ve 1 kez özel format: Toplam 4 katılım

Bazı yarışmacılar, üç ana sezonun yanı sıra özel formatlarla da Survivor’da yer aldı. Damla Can, Ogeday Girişken, Seda Ocak ve Sercan Yıldırım bu kategoriye giriyor. Hem fiziksel performansları hem de stratejik hamleleriyle izleyicilerin gönlünde taht kurdular.

Tam 4 kez Survivor’a katılan isimler

Dört kez Survivor’a katılmak da büyük bir başarı! Hilmi Cem İntepe, Turabi Çamkıran, Berna Canbeldek, Batuhan Karacakaya ve Yağmur Banda, bu başarıyı yakalayan yarışmacılar arasında. Onların adadaki etkileyici performansları, yarışma tarihine geçti.

4 ana kadro ve 1 özel format: Toplam 5 katılım

Survivor’da toplamda beş kez yarışan Adem Kılıçcı ve Sahra Işık, güçlü mücadeleleriyle programın unutulmaz isimleri arasında yer alıyor. Strateji ve fiziksel dayanıklılık açısından gösterdikleri başarı, onları zirveye taşıdı.

4 ana kadro ve 2 özel format: Toplam 6 katılım

Listenin zirvesine yaklaşırken Survivor’a altı kez katılan iki ismi görüyoruz: Hakan Hatipoğlu ve Nagihan Karadere. Onların adada gösterdikleri azim ve sosyal stratejiler, Survivor tarihine damgasını vurdu.

Zirvenin sahibi: Sema Aydemir

Survivor tarihinin en çok katılım sağlayan yarışmacısı ise Sema Aydemir! Tam beş kez ana kadroda ve bir kez Exxen Cup’ta yarışarak toplamda altı kez Survivor’da yer aldı. Sema, hem fiziksel hem de sosyal oyunlardaki başarısıyla bu rekoru elinde tutuyor.

Türkiye’de en çok izlenen kanallar 2024 (GÜNCEL)

2024 yılında televizyon izlenme alışkanlıklarında önemli değişiklikler yaşandı. Özellikle ulusal kanallar arasındaki rekabet hız kesmeden sürerken, ATV zirvedeki yerini sağlamlaştırarak yılın en çok izlenen kanalı oldu. Onu TV8 ve Show TV gibi iddialı rakipler yakından takip etti.

Televizyon, 2024 yılında da Türkiye’de en çok tercih edilen eğlence ve haber alma araçlarından biri olmaya devam etti. Özellikle dijital platformların yükselişi sürse de ulusal kanallar, gerek gündüz kuşağında gerekse prime time’da izleyicileri ekran başına çekmeyi başardı. Her geçen gün artan dizi, yarışma programı ve haber bülteni rekabeti içinde reyting oranlarındaki değişimler de dikkat çekti. İşte 2024 yılına ait Total Day (tüm gün) verilerine göre en çok izlenen televizyon kanalları ve reyting rakamları…

2024’ün en çok izlenen kanalları hangileri?

  1. ATV – Toplam Reyting: 1.41
    2024 yılının lideri ATV, özellikle iddialı dizi projeleri ve hafta sonu eğlence programlarıyla izleyicileri kendine çekti. Ana haber bültenindeki yükseliş ve hafta içi akşam dizilerindeki başarı, ATV’nin tüm gün izlenme oranlarını zirveye taşıdı.
  2. TV8 – Toplam Reyting: 1.10
    Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV8, ünlü yarışma formatları ve reality şovlarıyla yılın en çok konuşulan kanallarından biri oldu. Prime time kuşağında öne çıkan programların yanı sıra gündüz kuşağına da çeşitlilik getiren kanal, ikinci sıradan listeye adını yazdırdı.
  3. SHOW TV – Toplam Reyting: 1.09
    Show TV, başta hafta içi kuşaklarında yer alan talk show’lar ve yerli dizileri ile başarıya ulaştı. Yıllardır iddiasını sürdüren eğlence programları ve haber bültenleri de Show TV’ye 2024’te zirveye yakın bir konum sağladı.
  4. NOW – Toplam Reyting: 1.00
    Yükselen bir kanal olarak dikkat çeken NOW, yıl içinde pek çok yeni dizi ve program yatırımı yaptı. Özellikle akşam saatlerinde yayınlanan yerli drama ve yarışma formatlarıyla geniş bir izleyici kitlesine ulaşarak dördüncü sıraya yerleşti.
  5. KANAL D – Toplam Reyting: 0.93
    Kanal D, köklü dizi geleneğini 2024’te de sürdürdü. Hem aile komedileri hem de dram türündeki yapımlarıyla izleyiciyi ekrana kilitleyen kanal, haber bültenindeki istikrarlı performansıyla da sıralamada üst sıralarda kalmayı başardı.
  6. TRT 1 – Toplam Reyting: 0.81
    Kamu yayıncılığının öncüsü TRT 1, özellikle tarihî ve kültürel dizilerle yine yılın en çok izlenen kanalları arasına girmeyi başardı. Ramazan ayı boyunca özel yayınların yanı sıra spor karşılaşmaları ve belgesel kuşağıyla da farklı kitlelerin beğenisini kazandı.
  7. STAR TV – Toplam Reyting: 0.76
    Popüler dizileri ve eğlence programlarıyla geleneksel izleyici tabanını koruyan Star TV, 2024 yılında da ilk 10 içerisinde yer aldı. Yaz dönemine yönelik dizi ve yarışma hamleleri, kanala istikrarlı bir reyting katkısı sağladı.
  8. KANAL 7 – Toplam Reyting: 0.47
    Uzun yıllardır yayın çizgisini koruyan Kanal 7, özellikle hafta sonu dini ve kültürel programlarının yanı sıra yerli dizilerle sadık bir izleyici kitlesine sahip. Aile odaklı içeriğini çeşitlendiren kanal, listedeki yerini sağlamlaştırdı.
  9. TRT ÇOCUK – Toplam Reyting: 0.30
    Çocuklara yönelik eğitici ve eğlendirici programlarıyla rakipsiz kabul edilen TRT Çocuk, ailelerin güvenle tercih ettiği bir kanal olmaya devam ediyor. Gündüz kuşağında önemli bir izleyici kitlesine ulaşan kanal, genel sıralamada dokuzuncu sırada kendine yer buldu.
  10. TRT HABER – Toplam Reyting: 0.29
    Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun haber kanalı olan TRT Haber, 2024 yılında da önemli bir izleyici kitlesine sahip oldu. Gündeme dair hızlı ve kapsamlı yayınları, özel röportajları ve canlı yayınlarıyla haber takipçilerinin ilgi odağı haline geldi.

Dikkat çeken diğer kanallar

  • CNN TÜRK (0.25) ve NTV (0.12) gibi haber kanalları, ana haber saatlerindeki tartışma programlarıyla izleyici çekmeyi sürdürdü.
  • TRT SPOR (0.17), ulusal ve uluslararası spor etkinliklerini ekrana taşıyarak sporseverlerin değişmez adresi olmaya devam etti.
  • HALK TV (0.22), siyaset ve tartışma programlarıyla yükselişini sürdürürken; SOZCU TV (0.13) yeni yüzleri ekrana çıkararak kendini göstermeye başladı.
  • Çocuk kanalları arasında CARTOON NETWORK (0.16) ve MINIKA ÇOCUK (0.07) çeşitli çizgi film ve animasyon içerikleriyle belirli bir kitleye hitap etmeyi başardı.

2024’te reytingi artan kanallar

  1. 360
    • 2023: 0.13
    • 2024: 0.15
    • Fark: +0.02 (Yükseliş)
  2. Show TV
    • 2023: 0.97
    • 2024: 1.09
    • Fark: +0.12 (Yükseliş)
  3. TEVE2
    • 2023: 0.20
    • 2024: 0.21
    • Fark: +0.01 (Yükseliş)
  4. TRT SPOR
    • 2023: 0.16
    • 2024: 0.17
    • Fark: +0.01 (Yükseliş)
  5. TV4
    • 2023: 0.04
    • 2024: 0.05
    • Fark: +0.01 (Yükseliş)
  6. TV8
    • 2023: 0.87
    • 2024: 1.10
    • Fark: +0.23 (Yükseliş)

2024’te reytingi düşen kanallar

  • TTV
    • 2023: 15.53
    • 2024: 14.83
    • Fark: -0.70
  • A2
    • 2023: 0.27
    • 2024: 0.21
    • Fark: -0.06
  • AHABER
    • 2023: 0.25
    • 2024: 0.21
    • Fark: -0.04
  • A SPOR TV
    • 2023: 0.14
    • 2024: 0.13
    • Fark: -0.01
  • ATV
    • 2023: 1.72
    • 2024: 1.41
    • Fark: -0.31
  • Cartoon Network
    • 2023: 0.20
    • 2024: 0.16
    • Fark: -0.04
  • CNN TÜRK
    • 2023: 0.31
    • 2024: 0.25
    • Fark: -0.06
  • DMAX
    • 2023: 0.14
    • 2024: 0.11
    • Fark: -0.03
  • HABER GLOBAL
    • 2023: 0.06
    • 2024: 0.04
    • Fark: -0.02
  • HABERTÜRK
    • 2023: 0.17
    • 2024: 0.12
    • Fark: -0.05
  • HALK TV
    • 2023: 0.28
    • 2024: 0.22
    • Fark: -0.06
  • KANAL 7
    • 2023: 0.48
    • 2024: 0.47
    • Fark: -0.01
  • KANAL D
    • 2023: 1.00
    • 2024: 0.93
    • Fark: -0.07
  • KRT TV
    • 2023: 0.04
    • 2024: 0.02
    • Fark: -0.02
  • MINIKA ÇOCUK
    • 2023: 0.09
    • 2024: 0.07
    • Fark: -0.02
  • NTV
    • 2023: 0.15
    • 2024: 0.12
    • Fark: -0.03
  • STAR TV
    • 2023: 0.90
    • 2024: 0.76
    • Fark: -0.14
  • TELE1
    • 2023: 0.08
    • 2024: 0.05
    • Fark: -0.03
  • TGRT HABER
    • 2023: 0.09
    • 2024: 0.07
    • Fark: -0.02
  • TLC
    • 2023: 0.12
    • 2024: 0.11
    • Fark: -0.01
  • TRT 1
    • 2023: 0.83
    • 2024: 0.81
    • Fark: -0.02
  • TRT BELGESEL
    • 2023: 0.25
    • 2024: 0.21
    • Fark: -0.04
  • TRT ÇOCUK
    • 2023: 0.35
    • 2024: 0.30
    • Fark: -0.05
  • TRT HABER
    • 2023: 0.39
    • 2024: 0.29
    • Fark: -0.10
  • ULKE TV
    • 2023: 0.07
    • 2024: 0.05
    • Fark: -0.02

2024’te reytingi aynı kalan kanallar

  • BENGÜTÜRK (0.00 → 0.00)
  • BEYAZ TV (0.18 → 0.18)
  • FLASH HABER TV (0.02 → 0.02)
  • TRT KURDİ (0.01 → 0.01)
  • TRT MÜZİK (0.04 → 0.04)
  • TRT SPOR YILDIZ (0.02 → 0.02)
  • TV8,5 (0.06 → 0.06)
  • TV100 (0.05 → 0.05)
  • ULUSAL KANAL (0.00 → 0.00)
  • DİYANET TV (0.01 → 0.01)

2024 reyting rekabeti ne gösteriyor?

2024 yılı televizyon reytingleri, klasik televizyon kanallarının hala güçlü bir izleyici tabanına sahip olduğunu gösteriyor. Dijital platformlardaki büyümeye rağmen, özellikle dizi ve yarışma programlarıyla ulusal kanallar geleneksel izleyiciyi ekran başına çekmeyi sürdürüyor. Haber kanalları da hem gündemdeki sıcak gelişmeleri hem de çeşitli tartışma programlarını izleyicilerle buluşturarak kendi alanlarındaki rekabeti artırıyor.

Her ne kadar dijital yayın platformları yıl boyunca pek çok yapımı izleyicilere sunsa da geniş kitlelere ulaşma konusunda geleneksel televizyon yayınlarının hâlâ önemli bir rol oynadığı görülüyor. 2025’te kanalların yeni dizi projeleri, yarışma formatları ve özel canlı yayınlarla rekabeti daha da kızıştırması bekleniyor.

Türk YouTuberların çıkardığı markalar!

Türk YouTuberlar, yalnızca eğlenceli videolarıyla değil, oluşturdukları markalarla da dikkat çekiyor. Spor takviyelerinden güzellik ürünlerine, “challenge” soslarından gamer tasarımlarına kadar geniş bir yelpazede girişimcilik hikâyeleriyle öne çıkıyorlar.

YouTube’da milyonlarca aboneye ulaşan Türk içerik üreticileri, yalnızca eğlenceli videolarıyla değil, aynı zamanda oluşturdukları markalarla da dikkat çekiyor. Spor, giyim, kozmetik ve daha birçok alanda kendi ürünlerini çıkaran bu YouTuberlar, sosyal medya gücünü girişimcilikle birleştirerek hedef kitlelerine özel ürünler sunuyor. İşte Türkiye’nin öne çıkan YouTuberlarından birkaçının girişim hikâyeleri ve markaları…

Shredded Brothers

Spor ve beslenme videolarıyla geniş bir takipçi kitlesine hitap eden Shredded Brothers, aynı isimle kurdukları markayla supplement (takviye ürünleri), antrenman ve beslenme programları sunuyor. Vücut geliştirme ve fitness konusundaki uzmanlıklarını, ürün yelpazelerine de başarılı bir şekilde yansıtan ikili, ayrıca spora yeni başlayanlar için ekipman önerileri ve kişiselleştirilmiş rehberlik hizmetleri de sağlıyor.

Orkun Işıtmak: Friends of Orka

YouTube’un neşeli yüzü Orkun Işıtmak, “challenge” konseptli videolar ve çılgın içeriklerle tanınıyor. Daha önce tasarladığı giyim ve aksesuarlarla da adından söz ettiren Işıtmak, şimdi ise dikkatini “Friends of Ork” adıyla çıkardığı sos markasına yöneltmiş durumda. Beş farklı türü bulunan sos serisinde en çok öne çıkan ürün ise “Challenge Sosu” adıyla pazarlanan acı sos. Takipçileri, sevilen YouTuber’ın mutfak konusundaki yenilikçi dokunuşlarını heyecanla takip ediyor.

Uras Benlioğlu: A&O

Deneysel videoları, ilginç icat tanıtımları ve “Deneyelim!” sloganıyla fenomen hale gelen Uras Benlioğlu, özgün içeriklerini ürün koleksiyonuna da taşıyor. Kendi markası altında satışa sunduğu A&O marka şapkalarıyla hayranlarının beğenisini topluyor. Eğlenceli tasarım ve sloganların yer aldığı bu ürünler, hem Uras’ın renkli kişiliğini yansıtıyor hem de izleyicilere farklı bir deneyim sunuyor.

Şeyda Erdoğan: ADVB Cosmetics

Pozitif enerjisi ve yaşam stili vloglarıyla tanınan Şeyda Erdoğan, güzellik ve bakım alanına yönelerek ADVB Cosmetics markasını kurdu. Makyaj, kişisel bakım ve cilt bakımı alanlarında ürünler geliştiren Erdoğan, özellikle genç kadınlardan büyük ilgi görüyor. Kendi deneyimlerini, takipçileriyle paylaştığı içeriklerine entegre eden YouTuber, kaliteli ürünler sunarak kozmetik sektöründe iddialı olmayı hedefliyor.

Jahrein: Bushido

Twitch ve YouTube’da uzun yıllar boyunca oyun ve sohbet içerikleri üreten Ahmet Sonuç (nam-ı diğer Jahrein), cesur yorumları ve farklı bakış açılarıyla biliniyor. Geçtiğimiz dönemde “Bushido” isimli bir giyim ve yaşam stili markası kuran Jahrein, oyun ve geek kültüründen esinlenen tasarımlarla dikkat çekiyor. Sweatshirt, tişört, kolye ve bileklik gibi ürünlerle zengin bir koleksiyon sunan Bushido, oyunseverler başta olmak üzere geniş bir hayran kitlesini hedefliyor.

Ağır Sağlam

Türkiye’de fitness ve vücut geliştirme denildiğinde akla ilk gelen isimlerden olan Ağır Sağlam, aynı zamanda kendi adıyla bir marka haline dönüştü. Profesyonel sporcu ürünlerinden spor giyim ve ekipmanlarına kadar pek çok seçenek sunan Ağır Sağlam, motivasyon sloganlı tişörtler, antrenman programları, beslenme paketleri ve ekipmanlarıyla sporseverlerin ilgisini çekiyor. Fit yaşam tarzını benimsemek isteyenler için kapsamlı çözümler üreten marka, her seviyeden sporsevere hitap etmeyi amaçlıyor.

YouTube’da elde ettikleri popülerliği ticari girişimlere dönüştüren Türk YouTuberlar, farklı alanlarda kendi markalarını oluşturarak dikkat çekici başarılara imza atıyor. Sosyal medyadaki büyük kitleyi iş fikriyle bütünleştiren bu içerik üreticileri, giyimden kozmetiğe, spordan gıda ürünlerine kadar pek çok segmentte tüketicilere ulaşmayı başarıyor.

Exit mobile version