Raconun çöküşü: Kurtlar Vadisi’nden TikTok videolarına!

Bir zamanlar ekranlarda onur ve adaletin sembolüydü. Bugünse sosyal medya şovu, küresel suç ağları ve kanlı hesaplaşmalarla anılıyor. Türk yeraltı dünyasının racondan markaya dönüşen hikâyesi…

Türkiye’de 2000’li yılların başında ekranlara gelen Kurtlar Vadisi, organize suçun ve “derin devlet” algısının şekillenmesinde büyük rol oynadı. Dizinin merkezine aldığı “racon”, yalnızca bir suç dili değil, aynı zamanda onur, sadakat ve adalet etrafında şekillenen bir felsefe olarak sunuldu. Ancak 2020’lerle birlikte sahadaki gerçeklik bambaşka: yeraltı dünyası romantik racondan uzak, acımasız ve küreselleşmiş bir yapıya evrilmiş durumda.


Efsanenin anatomisi: Kurtlar Vadisi raconunun temel direkleri

Kurtlar Vadisi, mafyayı tek başına bir suç örgütü olarak değil, devletin “gizli bir aparatı” gibi resmetti. Polat Alemdar karakteri, hem devletine sadık hem de halka adalet dağıtan bir “iyi mafya” figürü olarak kurgulandı.

“Racon” bu dizide; yalnızca kurallar değil, şiirsel sözler, semboller ve bir duruşun ifadesiydi.

  • “Kötü köpek sürüye kurt getirdi aslan amca.”
  • “Eğer bir adamla votka içmemişsen onunla asla düşman olma.” (Aynı zamanda bir Rus atasözüdür)
  • “Küçük gelir, büyüğünden büyük olur.”
  • “Terazinin iki tarafında kimin durduğunun önemi yok. Önemli olan kefeyi tutan demir.”
  • “Hasmın kapına gelecek kadar cesursa, sende karşısına çıkacak kadar cesur ol.”
  • “Ben verebilecek olandan bir şey isterim, olmayandan değil.”

Bu sözler, raconun bir teatral felsefe olarak işlendiğini gösterdi. Ancak gerçeklik, bu kadar masalsı değildi.

Kurtlar Vadisi’nin kurduğu “iyi mafya” miti, halkın organize suç figürlerine sempati duymasını kolaylaştırdı. Bu romantik algı, Sedat Peker gibi isimlerin “adalet dağıtan kabadayı” rolünü sosyal medyada yeniden pazarlamasına zemin hazırladı.


Yeni nesil: Sosyal medyayı aktif kullanan mafyalar

Bugünün çeteleri, Kurtlar Vadisi’nin hiyerarşik “Konsey” düzeninden çok uzakta. Barış Boyun, Daltonlar, Redkitler, Baygaralar ve Casperlar gibi gruplar, mahalle ölçeğinden uluslararası suç piyasasına kadar yayıldı.

Onlar için racon artık gizli bir onur kodu değil, açık bir marka değeri.

Motosikletli suikastlar, bombalı saldırılar, sosyal medya üzerinden korku ve sansasyon yaratma çabası, bu dönüşümün somut örnekleri.

Yeni nesil çeteler

Çete AdıLideriFaaliyet AlanıÖne Çıkan OlaylarGüncel Durum
Barış BoyunBarış BoyunBeyoğlu’ndan uluslararası alanaSırp mafya lideri Jovan Vukotiç cinayeti, Sarallar’a saldırıİtalya’da tutuklu
DaltonlarCan Daltonİstanbul, Gürcistan, IrakMotosikletli suikastlar, Dilan Polat’a saldırı, Irak Konsolosluğu baskınıLider Gürcistan’da, yönetici Irak’ta tutuklu
RedkitlerFerhat Mardinİstanbul (Yenibosna)Yunanistan’da 6 kişinin öldürülmesiFaal
BaygaralarRamazan BaygaraAdana’dan Yunanistan’aCenk Çelik cinayeti, Şirinler ile çatışma2025’te tahliye edildi
CasperlarHamuş Atızİstanbul, MardinPolis memuru Şeyda YılmazFaal

Bu tablo, yeraltı dünyasının artık tek merkezli değil, parçalanmış ve sürekli değişen ittifaklar üzerine kurulu olduğunu gösteriyor.


Geçiş dönemi aktörleri: Eski usul kavgalar neredeyse kalmadı!

2000’lerin ortasında Türk mafyasının son “geleneksel racon savaşı” yaşandı: Sarallar – Şahinler çatışması.
Borç anlaşmazlıklarından çıkan kavga, onlarca pusu, bomba ve kanlı hesaplaşmaya dönüştü.

Sarallar – Şahinler çatışmasının kronolojisi

YılOlayDetay
2004İlk çatışmaTefeci Kamber Ocaklı’nın borçlarıyla başladı
2005Hüseyin Saral öldürüldüSedat Şahin, İtalya’da pusu kurdu
2005Avukat Atalay Cebesoy öldürüldüSarallar misilleme yaptı
2014Sedat Şahin’in kardeşi Vedat Şahin öldürüldüİntikamın kanlı yüzü ortaya çıktı
2017Örgüt içi infazlarÇatışmalar kendi içlerinde devam etti

Bu dönemin aktörlerinden Sedat Peker, Kurtlar Vadisi’nin “iyi mafya” retoriğini sosyal medya kabadayılığıyla birleştirdi. YouTube ve Twitter’daki ifşaları, onu “dijital çağın mafya arketipi”ne dönüştürdü.


Devlet ve yeraltı: Mitten gerçeğe Ayhan Bora Kaplan davası

Kurtlar Vadisi’nde devlet yekpare ve güçlüydü; mafya ise devletin hizmetinde bir araçtı.
Gerçekte ise Ayhan Bora Kaplan davası, devlet içindeki fraksiyonların organize suç dosyalarını birbirlerine karşı siyasi silah olarak kullandığını ortaya çıkardı.

M-7 kod adlı gizli tanığın siyasileri suçlamaya yönlendirildiği iddiaları, “darbe girişimi” tartışmalarına yol açtı. Bu, raconun artık onur değil, siyasi hesaplaşma aracı haline de geldiğini kanıtladı.


Racon öldü mü?

Bugünün yeraltı dünyası, Kurtlar Vadisi raconundan çok uzak.

Kurtlar Vadisi raconu ve günümüz gerçekliği

KriterKurtlar Vadisi RaconuGünümüz Gerçekliği
FelsefeOnur ve adaletPragmatizm, kâr ve medya raconu
Devletle ilişkiOrtaklık, meşruiyetÇatışma, çıkar savaşı
Şiddet diliTeatral ve sembolikAcımasız, sansasyonel
MotivasyonDevletin bekasıKâr, güç ve görünürlük
Operasyon alanıUlusal sınırlarUluslararası suç ağları
HiyerarşiKonsey, merkezi düzenParçalanmış ittifaklar

Eski usul mafyalarda raconun yeri her zaman ayrı olsa da birebir Kurtlar Vadisi’nde işlendiği gibi tabii ki değildi. 7’den 70’e herkesin kullandığı sosyal medyayı irili ufaklı çeteler ve büyük mafyaların birkaçı da kullanmaya başladı.

Hal böyle olunca, sosyal medyada kendi tabirleriyle “icraat” paylaşımı yapan suç örgütlerinin sayısı da giderek artmış oldu.

Kısacası racon hala devam ediyordu. Ancak modern racon, artık bir onur, bilgelik ya da büyüklük olarak değil; kâr, güç ve görünürlük üzerine kuruldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version