Enflasyon neden kalıcı hale geldi? Geçici denilen fiyat artışları neden yıllara
yayıldı? Ekonomistlerin uyardığı yapısal dinamikler Türkiye özelinde nasıl etkiler
yaratıyor? Bu araştırma yazısı, Türkiye’de enflasyonun temel nedenlerini ve
çözüm yollarını derinlemesine inceliyor.
Enflasyon nedir, neden önemlidir?
Enflasyon, mal ve hizmet fiyatlarının genel düzeyinde sürekli artış anlamına gelir.
Yüksek enflasyon, sadece fiyatları değil; gelir dağılımını, yatırım kararlarını ve
toplumsal huzuru da etkiler. Türkiye, son 5 yılda kronikleşme eğilimi gösteren yüksek
enflasyon süreciyle mücadele ediyor.
2021’den bu yana yıllık enflasyon çoğu zaman %30’un üzerinde seyretti. 2024 sonu
itibarıyla %37 civarında olan enflasyon, Merkez Bankası’nın %5’lik hedefinden oldukça
uzak.
Enflasyonun derin nedenleri neler?
- Para politikası güvenilirliğinin zayıflaması
Uzun süre düşük faiz politikasıyla devam eden ekonomi yönetimi, enflasyon
beklentilerini bozan bir süreci tetikledi. Merkez Bankası’nın bağımsızlığının
sorgulanması, piyasada güven kaybına yol açtı. - Döviz kuru bağımlılığı
Türkiye’nin üretim modeli, ithal girdiye dayalı. Ara malı ve enerji ithalatı
nedeniyle döviz kuru yükseldikçe maliyetler artıyor. Kur şokları, kısa sürede
tüketici fiyatlarına yansıyor. - Kamu harcamaları ve bütçe disiplini
Seçim dönemlerinde artan kamu harcamaları, bütçe açıklarını büyütüyor. Bu da
para arzının artmasına ve enflasyonist baskının yükselmesine neden oluyor. - Beklentilerin bozulması
Hane halkı ve işletmeler, fiyatların sürekli artacağını beklediğinde, fiyat
belirleme davranışı da değişiyor. Bu, “kendi kendini gerçekleştiren” bir
enflasyon döngüsüne yol açıyor.
Yapısal çözümler mümkün mü?
Ekonomistler, enflasyonla mücadele için şu adımların kritik olduğunu vurguluyor:
- Bağımsız ve öngörülebilir para politikası
- Verimliliğe dayalı üretim modeli
- Tarımsal ve sanayi altyapısının güçlendirilmesi
- Kamuda harcama disiplini ve şeffaflık
- İyi yönetişim ve yargı bağımsızlığı
Bu reformlar, kısa vadede maliyetli olabilir ancak uzun vadede kalıcı fiyat istikrarı için
şart.
Uluslararası örnekler ne gösteriyor?
1990’larda yüksek enflasyonla mücadele eden Brezilya, yapısal reformlar ve güçlü para
politikasıyla bu süreci aşabildi. Doğu Avrupa ülkeleri, AB uyum süreciyle birlikte fiyat
istikrarını sağlayabildi.
Türkiye’nin önünde de benzer bir yol haritası mümkün. Ancak siyasi irade, toplumsal
uzlaşı ve ekonomik yönetişim kalitesi bu sürecin belirleyicisi olacak.
Geçici çözümlerle kalıcı sorunlar aşılmaz!
Enflasyon, sadece ekonomik bir sorun değil, toplumsal güveni ve refahı sarsan bir
yapısal krizdir. Bu nedenle geçici çözümlerle değil, bütüncül reformlarla mücadele
edilmesi gerekir. 2025’te olduğu gibi, 2026’da da bu konunun Türkiye’nin en büyük
ekonomik gündemlerinden biri olacağı şimdiden açık.